Şüphesiz ki liseden üniversiteye geçtiğimizde içimizi büyük bir heyecan kaplıyor. Özellikle üniversite için şehir değiştiren öğrencilerin yaşadığı heyecan ve telaş, birçoğumuza tatlı geliyor.
Ancak okullar başlamadan önce ilk kez ders seçimi yapan öğrenciler, seçecekleri derslerin yanındaki ders kodlarını gördüklerinde biraz şaşırabilirler. Örneğin üniversiteden üniversiteye farklılık gösteren sosyolojiye giriş dersi için "SOS101" ve İngilizce dersi için "ING102" kodu, biraz kafa karıştırıcı olabilir. İçeriğimizde bu kodların ne anlama geldiklerine bakacağız.
Bu uygulamanın başlangıç tarihi pek de yakın değil.
1920'lerin son yıllarında Oxford İngilizce Sözlüğü, Buffalo Üniversitesinin ders kataloğunu inceler. İnceledikten sonra fakültelerin giriş derslerinde "101" ibaresini kullandığını görür. Bunun ardından çeşitli kolej ve üniversiteler, üç basamaklı ders numaralandırma sistemine geçmeye başladı.
Bu üç basamaklı ders numaralandırma sistemi pratik gözükmüş olsa gerek. Çünkü Kent State Üniversitesi de bu sisteme ilk geçen üniversiteler arasında. Bu sistemin verimliliği hakkında 1935'te yayımladıkları makale ile karmaşık ders sınıflandırma sisteminden daha sistematik bir düzene geçişleri vurguluyor.
Artık bu uygulama sayesinde kısıtlı olan ders sayısı daha çok çeşitlilik kazandı ve birçok üniversite, ders kataloglarına özel dersler eklemeye başladı. Ama bu sistem, vize konularının finale dahil olmasının önüne geçemedi ne yazık ki.
Ders sınıflandırmada kullanılan rakamların elbette bir karşılığı var.
Ders kataloglarında gördüğümüz bu kodlar elbette mantıklı anlamlar taşıyor. MAT101 dersini ele alalım.
- İlk rakam: Dersin kaçıncı sınıfta alındığını gösteriyor. Yani üniversite yılına karşılık geliyor. MAT101 dersi alan biri, üniversitenin ilk yılında verilen dersi alıyor demektir.
- İkinci rakam: Alınan dersin ders içeriğini belirtiyor. MAT101 dersinde hangi konuları göreceğinizi gösterir.
- Üçüncü rakam: Alınan dersteki konuların sıra numarasını gösterir.
Bu terim, akademik alanın dışına taşıp popüler jargonlar arasında yer edinmeye başladı.
Etimolog ve editör Benjamin Zimmer, 1972 yılında Times gazetesinde toplumun sosyal ve ilgi düzeylerinin "Social Relevant 101" isminde bir ders olarak verilmesi gerektiğini keşfediyor. 1960'ların başında bir stand-up gösterisinde ise Woody Allen, "Üniversitede tüm soyut felsefe derslerini aldım, gerçeklik ve güzellik, ileri düzey gerçeklik ve güzellik, orta düzey gerçeklik, Tanrıya Giriş, Ölüm 101 gibi." cümlesini kuruyor.
Bu örnekler sadece yabancı basında değil, aynı zamanda yerel yapımlarda da kullanıldı. Aşk101 isimli Netflix dizisi de bu terimden faydalanan yapımlar arasında.
Sonuç olarak ders kataloglarında kullanılan bu rakamlar öyle anlamsız rakamlar değil. İçeriğimizi buraya kadar okuyan üniversite öğrencisi ve mezunlarının transkriptlerine bir göz atması an meselesi.
Eğitim ile ilgili diğer içeriklerimiz